Türkiye’de enflasyon sorunu ve ekonomide fırsatlar – tehditler

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Günümüzde Türkiye ekonomisi, enflasyon sorunu kronik bir yapıdadır ve yapısaldır. Başlangıç dönemini 1973 başlangıç yılı alırsak yıl 2023 ve 50 yıldır Enflasyonla yaşıyoruz. Enflasyon, fiyatların genel düzeyinin sürekli olarak artması anlamına gelir ve ekonomik istikrarı ve refahı olumsuz etkiler.

Türkiye'de enflasyon, çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır ve ekonomik politikalarla kontrol altına alınması gerekmektedir. Enflasyonun ana nedenlerinden biri, talep enflasyonudur. Türkiye, son yıllarda hızlı bir ekonomik büyüme yaşamış ve tüketim harcamaları artmıştır. Bu da talebi yükseltmiş ve fiyatları artırmıştır. Ayrıca, enerji ve gıda gibi önemli sektörlerdeki fiyat artışları da enflasyonun yükselmesine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, Türk Lirası'nın değer kaybetmesi de enflasyonu artıran bir faktördür.

Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ithalat fiyatlarını etkiler ve buna bağlı olarak tüketici fiyatlarını artırır. Türkiye'deki yüksek enflasyon oranları, döviz kurlarının dalgalanmasıyla birleştiğinde, ekonomik belirsizlikleri arttırır ve yatırımcıların güvenini azaltır. Enflasyonun kontrol altına alınması için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından bağımsız para politikaları uygulanmaktadır.

TCMB, faiz oranlarını artırarak enflasyonu düşürmeye çalışır. Ancak, ekonomik politikalarda zamanlama ve koordinasyon eksiklikleri olduğu için enflasyon hala yüksek seviyelerde seyretmektedir. Türkiye'deki enflasyon sorunu, ekonomik istikrara ve refaha olumsuz etkiler. Yüksek enflasyon, gelir düzeylerindeki dengesizlikleri artırır, tasarruf oranlarını düşürür ve tüketici harcamalarını olumsuz etkiler. Ayrıca, enflasyon yatırımı da olumsuz etkiler ve işletmelerin kar marjlarını azaltır.

Türkiye, enflasyonla mücadeleye odaklanmalı ve ekonomik politikalarını bu yönde şekillendirmelidir. Fiyat istikrarını sağlamak için TCMB'nin bağımsızlığı ve para politikalarının etkin bir şekilde uygulanması önemlidir. Ayrıca, yapısal reformlarla rekabetçiliğin artırılması ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir. Türkiye ekonomisi, enflasyon sorunuyla mücadele etmek istiyor mu?.

Toplum bu konuda gerçekten talep ediyor mu? Yapısal sorunların çözümü sağlanmadan kalıcı enflasyon düşüşü (fiyat istikrarı) sağlanmayacaktır. Unutmayalım ki enflasyonun nedenleri arasında talep enflasyonu, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, verimlilik kayıplar, ithalata bağımlılık, dolaylı vergilerin ağırlığı etkilidir.

Enflasyonun kontrol altına alınması için TCMB tarafından bağımsız para politikaları uygulanmalı ve yapısal reformlarla rekabetçilik artırılmalıdır. Enflasyonun azaltılması, ekonomik istikrarın sağlanması ve refahın artması için önemlidir. Sürdürülebilir Büyüme ve Kalkınma fiyat istikrarı ile sağlanır.

Kasım 2023 itibarıyla piyasalar

Fırsatlar

Euro/dolar seviyesinde volatilite devam ediyor ama yön euro tarafında, 2024 parite öngörü 1,10-1,15

- Majör merkez bankalarının (ABD,AB…) faiz artırımının sonuna gelinmesi

- Türkiye CDS’lerinde düşüş ve rating değerlendirmelerinde olumlu ifadeler.

-Global siyasi risklerin kontrol altına giriyor olması (Ukrayna, Filistin…).

-Orta vadeli programda öngörülebilir bir program beklentisi yarattı. TCMB ve diğer ekonomik kurumların bağımsız hareket edeceği beklentisi fiyatlanıyor. Uluslararası kredi kuruluşlarının pozitif raporlarının dış kaynak girişlerinde düşük de olsa girişlerin başlaması. 2024 ikinci yarısı özellikle son çeyrek ekonomi de stabilite sağlanması bekleniyor. Türkiye de enflasyon nitelik değiştirerek Talep kaynaklı hale dönüşmesi faize duyarlılığı artmaktadır.

Tehditler

 -Dünyada siyasetin marjinalleşmesi korumacılık.

-Depremin ekonomideki etkisi 2024’te de devam edecek. Ekonomi politikasında olağanlaşma sürecinin-sıkı para politikasının etkileri (Faiz artışı) 21 Aralık TCMB faizi yüzde 42.5- 45 seviyesine getirecek, Alacakların maliyeti, kredilerin maliyeti, alacak riski, şirket değeri, sermaye kazançları etkilenecektir…

- Zayıflayan iç talep ve dış talep.

-Artan finansman maliyeti, işletme sermayesi baskısı

-2024 de değerlenmesi beklenen TL ile yaşanacak maliyet baskısı(ihracat için)

-İşçilik ücretlerinin işletmelerde yarattığı maliyet baskısı.

-Almanya ve Çin de ekonomik yavaşlama daha belirgin hale geldi. Çin özellikle emlak piyasasının riski artıyor. 2024 global ticaretin yavaşlaması bekleniyor ilk 6 ay …

-Enflasyon artıyor daha da artacak yıl sonu %65 (zirve %70- 75 Mayıs 2024).

- Kur artışı devam edecek - stabil. 2023 yılsonu dolar kuru 29,5-30 TL, 2024 yılsonu hedefi 36-37 TL

-Yerel seçimlerin ekonomi üzerindeki baskısı daha fiyatlanmadı (asgari ücret, maaş artışı, et).

- Enflasyon muhasebesi etkisi (kredi limit etkisi, vergi yükü).

- Potansiyel risklerden biri de anayasa değişikliği süreci olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar