Üretmek için kullanacağımızı, tüketmek için kullanınca…
Kamu bankaları da, özel bankalar da dikkat çekiyor…
“Borç ve yüksek faizi nedeniyle Hazine’yi fonlamak zorunda kalıyoruz…”
Ekliyor:
“Gelecek yıl, Hazine’nin faiz ödemelerinde düşüş bekliyoruz…”
* * *
Türkçesi şu:
“Hazineyi fonlamak zorundayız…”
Yani:
“Üretenin, üretmek isteyenin taleplerini, mecburen, ikinci planda değerlendiriyoruz…”
* * *
Örneğin Hazine’nin iç borçları…
Son 1 yılda yüzde 65 arttı…
Ve 9 trilyon lirayı aştı…
* * *
Bunun yaklaşık 5.7 trilyon lirası bankalardan sağlandı…
* * *
Yani:
Bankacılık kesimi, tarımda/sanayide/turizmde üretene, ihraç edene, kredi sağlayabilecekken;
Ve karını artırabilecekken…
Topladığı mevduat ile Hazine’nin açıklarını kapatmak için çabaladı…
* * *
Dahası:
Üretim, ihracat için özkaynağa sahip olanlar…
Yani:
Döviz ve bütçe açığımızı kapatmak ve ekonomik sorunlarımızdan kurtulup refahı yakalamak için “mal veya hizmet üretmelerine ihtiyaç duyduğumuz girişimciler”:
Yaklaşık 4 trilyon liralık nakdi kaynağı, Hazine’ye borç olarak kullandırdı…
VELHASIL
Getirisi götürüsünü karşılamayan/karşılayamayan harcamalar/yatırımlar nedeniyle:
Sadece iç borçlar son bir yılda yüzde 65 oranında arttı…
Ve 9 trilyon lirayı aştı…
* * *
Sadece bankalar değil, elindeki parasını üretime yönlendirebilecekler de:
Faiz kazancının üretim kazancından yüksek olması veya farklı nedenlerle, parasını, borçlanma araçlarına yatırdı…
* * *
Soru şu:
Bu sistemle ekonomimiz ne kazandı?