Yapay zekâ ve küresel eşitsizlik

Dünyanın en bilinen arama motorunu ge­ride bırakan yapay zekâ uygulamalarının küresel eşitsizliği iyiden iyiye belirgin hale getiriyor, güvenirliği tam olarak kabul edil­mese bile.

Yapay zekanın (AI) bazı ülkelerin uyum kapasitesini aştığını ortaya koyan Birleşmiş Milletler (BM) raporu, “yapay zekâ küresel eşitsizliği artırabilir” değerlendirmesinde bulundu. BM’ye göre, kadınlar ve gençler, ya­pay zekanın işlerini ellerinden alması ve tek­nolojiye önyargılı olması açısından en fazla risk altında olan gruplar.

BM tarafından geçen hafta yayınlanan ra­porunda, yapay zekanın hızla gelişmesi ve hükümetlerin teknolojiye yatırım yapmaları güçlü politik adımlar atılmaması durumunda ülkeler arasındaki eşitsizlikler derinleşebilir ve araştırmacıların “Bir Sonraki Büyük Ay­rışma” diye adlandırdıkları küresel eşitsizliğe neden olacağına dikkat çekiliyor.

BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayın­ladığı rapor, denetimsiz yapay zekânın son ya­rım yüzyılın büyük bölümünde gözlenen kal­kınma eşitsizliklerinin daralma eğilimini ter­sine çevirebileceği uyarısında bulunuldu.

Acil çağrıda bulunulan raporda, yapay ze­kanın benimsenmesinin aylar içerisinde ger­çekleştiği ve birçok ülkenin yapay zekanın faydalarını yakalamak için gereken altya­pı, beceri ve yönetişim sistemlerinden yok­sun olduğu belirtilerek, teknolojinin yol açtı­ğı ekonomik ve toplumsal sarsıntılarla karşı karşıya kalındığı belirtildi. “Yapay zekâ çağı­nın temel fay hattının kapasite” olduğu belir­tilen raporda, “Beceriye, hesaplama gücüne ve sağlam yönetişim sistemlerine yatırım ya­pan ülkeler faydalanacak, diğerleri çok geride kalma riskiyle karşı karşıya” ifade ediliyor.

Raporda, dünya nüfusunun yüzde 55’inden fazlasına ev sahipliği yapan, ulusal gelirle­rin büyük farklılıklar gösterdiği Asya-Pasifik bölgesinin küresel yapay zekâ kullanıcıları­nın yarısından fazlasına ev sahipliği yapması­na rağmen, bölgedeki insanların yalnızca yüz­de 14’ü fiilen yapay zekâ araçlarını kullanıyor. Güney Asya’da kadınların akıllı telefon sahi­bi olma olasılığı erkeklerden yüzde 40’a kadar daha düşük. Nüfusun yüzde 25’i hâlâ çevrim­dışı. Dünyada 3,7 milyar kişinin yapay zekaya ulaşımı bulunmuyor.

Çin’in yapay zekâ patentlerinin neredeyse yüzde 70’ine sahip olduğuna dikkat çekilen raporda, bölgenin yapay zekâ ve inovasyonda hızla büyüdüğü ve 3 bin 100 kadar yeni finans­man alan yapay zekâ şirketinin ortaya çıktığı belirtiliyor. Ayrıca, Singapur, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerin yapay zekâ altyapısı ve be­cerilerine önemli yatırımlar yaptığına vurgu yapılıyor.

Danimarka, Almanya ve İsviçre önde

Rapor göre, 2027’de küresel yapay zekâ ile ilgili veri ihlallerinin yüzde 40’ından fazlası­nın üretken yapay zekanın kötüye kullanılma­sından kaynaklanabileceği uyarısında bulu­narak, sağlam yönetişim modellerine ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor.

BM raporunda Avrupa ve Kuzey Ameri­ka’dan gelen araştırmalarda da bölgeler ge­nelinde geniş farklılıklar olduğuna dikkat çe­kiliyor. Avrupa’da Danimarka, Almanya ve İsviçre gibi ülkelerin yapay zekaya hazırlık konusunda dünyanın en iyi performans gös­teren ülkeleri arasında yer aldığı tespiti yapı­lıyor. Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi Doğu Avrupa ülkeleri ile Batı Avrupa ülkeleri ara­sında yapay zekâ konusunda belirgin biçimde farkın açıldığına vurgu yapılıyor.

BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UN­DP’nin Asya-Pasifik bölge direktörü Kan­ni Wignaraja, “Yapay zekâ baş döndürücü bir hızla ilerliyor ve birçok ülke hâlâ başlangıç çizgisinde. Asya-Pasifik deneyimi, yapay ze­kayı şekillendirenlerle onun tarafından şe­killenenler arasındaki farkların ne kadar hız­lı ortaya çıkabildiğini gösteriyor” açıklaması yaptı.

Geç kalmadan…

Türkiye’de yapay zekâ kamu ve özel sektör yatırımları artıyor, yerli modeller (Kumru) geliştiriliyor. Elbette bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yapay zekâ ilgiyle izleniyor. Ancak uzman eksikliği ve yüksek maliyetler nedeniyle kurum ve şirketler yapay zekaya çok sıcak bakmıyor. Türkiye’de toplumun sa­dece yüzde 19’u yapay zekayı kullanıyor. Öte yandan işletmelerin yüzde 78’i uzman yeter­sizliği ve yüzde 74’ü yüksek maliyetler nede­niyle uzak duruyor.

Ülke olarak biz de “hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan” dememek için yapay zekâ konusunda beceriye, hesaplama gücüne ve sağlam yönetişim sistemlerine yatırım ya­pan ülkeler safında ivedilikle yer almalıyız…

Yazara Ait Diğer Yazılar