Yatırımcı altın ve konut arasında sıkışmış durumda

Emrah LAFÇI
Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası emrah.lafci@dunya.com

Servet sahiplerinin ellerindeki varlıkla­rın değerinin artması ve azalması eko­nominin ve finansal piyasaların diğer di­namiklerini de etkiliyor.

Bu önerme bizim gibi enflasyonu yüksek, farklı varlık kate­gorilerinin getirilerinin dönemsel olarak çok ciddi oranda farklılaştığı ülkelerde çok daha geçerli ve önemli. Tüketimin bir tür­lü dizginlenemiyor ve enflasyonun kontrol altına alınamıyor olmasında faizlerin yük­sekliğinin ve altın fiyatlarındaki artışın ne kadarlık bir etkisi olduğunu kestirmek zor. Ama bir etkiden bahsetmek mümkün.

Merkez Bankası 14 Mayıs tarihli blog ya­zısında* altın fiyatlarındaki artışın konut ve otomobil fiyatları üstündeki etkisini in­celemiş. Benzer bir çalışma enflasyon se­petindeki diğer ürünler için de yapılabil­se keşke. Bu zor bir uğraş ve aynı zamanda enflasyonla mücadele için yüksek tutulan faizin bir taraftan da enflasyon yarattığı­nın ortaya çıkmasının istenmeyeceği için tercih edilmeyecektir.

Yıl başından bu yana 400 milyar TL’lik artış

Konut satışlarına baktığımızda ilk 4 ay­da %15’lik kısmın ipotekli satışlardan gel­diğini, kalan kısmın kredisiz satış olduğu­nu görüyoruz. Faizden ve altından gelen paranın bir kısmı muhtemelen buraya git­miş. O kadar altınımız var mıydı diye sora­cak olursanız cevap evet.

Merkez Banka­sı’nın 2025 birinci enflasyon raporunda yaptığı çalışmaya göre Türkiye’de hane­halkının varlıklarının 505 miyar doları fi­nansal varlıklar (mevduat, hisse, fon vs.), 701 milyar doları kiradaki konut ve 311 milyar doları yastık altı altın. Gram al­tın 1 Ocak’ta 2.980 TL’ymiş. Bugün itiba­riyle 4.086 TL. Artış %37. Yılbaşında kur 35.27 TL’ydi.

Yastık altı altın stokunun bu dönemde hiç değişmediğini varsayar­sak yıl başındaki yastık altı altının TL cin­sinden değeri 1 trilyon 97 milyar TL’yken, %37 artış sonucu bu rakam şu anda 1.5 tril­yon TL seviyesinde. Aradaki fark yaklaşık 400 milyar TL. Ortalama 5 milyon TL’den 80 bin adet konut alınabiliyor bu parayla. Neredeyse aylık konut satışlarına yakın bir rakam. Bu kaba hesaplamayı sadece al­tındaki değer artışının konut bazında ne kadar yüksek olduğu daha net göstermek amaçlı yaptım.

Asıl konu yastık altı altın

Merkez Bankası da yukarıda bahsetti­ğim çalışmada benzer sonuçlara ulaşmış. Fakat Merkez Bankası bankalarda tutulan kayıtlı altın mevduatı üzerinden gitmiş. Altın mevduatının toplam mevduat için­deki payının yüksek olduğu illerde konut ve otomobil fiyatlarındaki artışın diğer il­lere göre daha yüksek olduğu ortaya kon­muş. Fakat konut satışlarında benzer dü­zeyde bir artış görülmemiş. Bunun sebebi de; konut arzının hemen artırılamaması kaynaklı, artan talebin satışa değil fiyata yansıması şeklinde açıklanıyor.

Ülkemizdeki kayıt dışılığın analiz so­nuçlarının güvenilirliği üzerinde çok ciddi bir olumsuz etkisi mevcut. Mesela yastık altındaki altın miktarı toplam olarak bir şekilde hesaplanabilse bile iller bazında­ki dağılımını görebilmemiz mümkün de­ğil. Hal böyle olunca da sadece bankadaki altın mevduatı üzerinden yapılan bir ça­lışmanın sonuçlarının ne kadar itibar gör­mesi gerektiği soru işareti. Evet Merkez Bankası’nın yaptığı çalışma sezgisel ola­rak doğru, hatta etki yukarıda kabaca he­sapladığıma dayanarak çok daha fazladır muhtemelen. Ama bunu ortaya koymak ol­dukça zor.

Bugün konut fiyat endeksi açıklandı. Aylık artış Nisan’da aylık artış %1.5, ay­lık enflasyonun %3 olduğunu hatırlatı­rım. Ayrıca yıllık artış %32.9 ve reel düşüş de yıllık(enflasyondan arındırılmış) %3.6. Neyse ki bu dönemde altın fiyatları artmış da konut fiyatlarındaki reel düşüş daha de­rin olmamış. Yoksa konut yatırımcılarının canı daha çok yanacakmış. Faizlerin düşü­şü ve ipotekli satışların desteği olmadıkça konut yatırımcısının yüzünün gülmesi zor gözüküyor.

*https://tcmbblog.org/wps/wcm/con­nect/blog/tr/main+menu/analizler/al­tin+fiyati+kaynakli+servet+artisinin+ko­nut+ve+otomobil+piyasalarina+etkisi

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sert adamlar diplomasisi 10 Nisan 2025
Bu insanlar ne istiyor? 03 Nisan 2025