Yatırımcı düşmanı motto: Mayısta sat ve uzaklaş!
Mayıs ayı gelince piyasaların aklına ‘Mayısta sat ve uzaklaş’ mottosu gelir. Çünkü geçmiş yıllarda mayıs ayı özellikle gelişen ülke borsaları için ‘kabus’ anlamına geliyordu. Borsa İstanbul son 27 yılın 17’sinde mayıs ayını düşüşle kapattı. Ancak Borsa İstanbul son 5 yılın tamamında mayıs aylarında yükseldi.
Küresel piyasalar ABD Başkanı Trump’ın göreve başladığı 20 Ocak’tan bu yana oldukça hareketli. Özellikle ABD’nin diğer ülkelere yönelik açıkladığı gümrük vergisi oranları ardından bu kararın Çin dışındaki ülkeler için 90 gün ötelendiği açıklamaları piyasalarda sert fiyat hareketlerine neden oluyor.
Trump son olarak Çin’e karşı açıkladığı gümrük tarifeleriyle ilgili olarak tonunu biraz yumuşattı. İçeride ise 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan soruşturma sonrasından tutuklanması borsada satışlara neden olurken döviz talebi yeniden hareketlenmişti.
Bu süreçte Merkez Bankası kurları tutabilmek için döviz rezervlerinin önemli bölümünü kullandı ve politika faizlerinde artışa gitti. Hafta sonu da İBB soruşturmasında ikinci dalga göz altıların olduğu haberleri geldi. ABD ve iç siyasetteki gelişmeler önümüzdeki dönemde en önemli iki gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Özellikle enflasyondaki seyir en kritik ekonomik veri olacak.
Literatüre yerleşen piyasa tabiri
Nisan ayını geride bırakmaya hazırlanan piyasalar için mayıs ayının ayrı bir önemi var. Çünkü mayıs aylarında akıllara finansal piyasaların literatüründe yer etmiş Sell in May, go away! (Mayısta sat ve uzaklaş) tabiri gelir.
“Sell in May, go away’ tabiri, küresel hisse senedi piyasalarında geçmiş yıllarda mayıs ayında görülen düşüşlerden sonra oluştu. 1998-2012 yılları arasında küresel hisse senedi piyasalarının mayıs ayı performanslarına bakıldığında 15 yılın 10’unda satış ağırlıklı bir seyrin yaşandığı dikkat çekiyor. Bu tabirin arkasında yatan neden, özellikle ABD’deki kurumsal yatırımcıların yaz ayları öncesinde satıcı tarafta olmaları.
Yaz aylarında piyasalarda daha sakin bir seyrin izlenmesi ve azalan likidite nedeniyle büyük yatırımcılar pek yüklü pozisyon taşımayı tercih etmiyorlar. Yine yılbaşından itibaren karda olan yatırımları realize eden yatırımcıların, tatil dönüşü yeni pozisyon açmak için ellerinde likidite olması istediğinin de bu tabirin ortaya çıkmasında etkili olduğu söyleniyor.
ABD korelasyonu azaldı
‘Sell in May, go away’ mottosu her ne kadar ABD’de ortaya çıksa da bu korelasyonun son yıllarda bozulduğu görülüyor. 1998-2012 arasında Dow Jones Endeksi, 15 mayıs ayının 10’unu kayıpla tamamladı. Son 12 yılın mayıs aylarına bakıldığında ise Dow Jones Endeksi sadece 2019 ve 2023 yılını mayıs ayını kırmızı kapattı.
Dow Jones, 2019 Mayıs ayında yüzde 6.69, 2023 yılının mayıs ayında ise yüzde 3.49 düştü. Mayıs ayı başı ve sonu verilerine göre bu çıkarımlar yapılsa da ay içinde sert hareketlerin görüldüğü unutulmamalı. Örneğin 2022 yılının mayıs ayında Dow Jones ayın tamamında yüzde 0.03 yükselmiş gözüküyor. Oysa ay içinde kayıplar bir ara yüzde 10’a ulaştı. Yine geçen sene 17 Mayıs’a kadar yükselen Dow Jones Endeksi, ayın ikinci yarısında yüzde 5 değer kaybetti.
BIST son 5 yıl mayısta yükseldi
“Sell in May, go away!” ABD piyasalarında son yıllarda gerçekleşmese de gelişmekte olan ülkeler için bir ‘kabus’ olmaya devam ediyor.
MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi son 16 yılın 9’unda mayıs ayını eksi kapattı. 2022 yılının mayıs ayında MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi yüzde 0.09 yükselmiş gözükse de ayın ilk yarısında yüzde 8 geriledi.
Borsa İstanbul’da durum gelişen ülkelerden farklı değil. Son 27 yıla baktığımızda mayıs aylarında Borsa İstanbul yatırımcısını pek sevindiremedi. BIST 100 Endeksi, 1998 yılından bu yana 10 yıl mayıs ayını artıda kapatırken 17 yıl mayıs aylarını düşüşle tamamladı. Son 5 yıla bakıldığında ise Borsa İstanbul mayıs aylarını pozitif kapatmayı başardı. 2023 Mayıs ayında genel seçimlere yönelik beklentiler endekste yüzde 6’ya yakın prim yapmasını sağlarken geçen yıl da endeks mayıs ayını yüzde 3.53 yükseldi.
