Yaz sıcağında tarife serinliği
ABD Başkanı Trump’ın gümrük tarifeleri konusundaki yoğun mesaisi devam ediyor. Seçim dönemini de sayarsak neredeyse bir yıldır hangi ülkeye uygulanan tarife nasıl değişecek diye oturup kalkıyoruz.
Ancak kabul etmek gerekirse özellikle son bir hafta içinde AB ve Japonya ile varılan anlaşmalar konuyu farklı bir zemine taşımış durumda. Bu anlaşmalar imzalayan ülkeler tarafından sorunun ortadan kalkması gibi değerlendirilse de, aslında uzun vadede sürdürülebilir mi sorusunu ön plana çıkartıyor. Kanada konusunda politik farklılıklar da anlaşmayı zorlaştırsa da, İngiltere ile varılan önceki anlaşma ile beraber aslında geri kalan ülkelere daha yoğun baskı yapma avantajını da ele geçirmiş durumda, mesela Hindistan gibi. Bu durumda Çin ile en kötü ihtimal ile bir kez daha anlaşma tarihini öteleme gibi bir ara çözüm de yardımcı olabilir.
Rekor endeks beklenti üzerinde kârla geldi
Varılan anlaşmaların piyasalara yansıması ise endekslerde yeni tarihi zirveler ve belirsizliğin azalması ile doların değer kazanması şeklinde oldu. Endekslerin rekor tazelemesi ise şüphesiz aynı zamanda beklentilerin üzerinde kâr rakamları açıklayan yüksek teknoloji üreten şirketler sayesinde gerçekleşti. Microsoft piyasa değeri olarak 4 trilyon dolar baremini aşarken, Meta da oldukça sert bir yükseliş gerçekleştirdi.
Trump, Putin ve Powell’a odaklanacak
Trump, tarife konusunda tabiri caizse “elinin rahatlaması” ile Putin ve Powell üzerinde odaklanacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla ağustos ayının ile yarısında Fed konusunda hükümet yetkililerinden gelen açıklamalar ile Powell üzerindeki baskı daha da artabilir. Fed ziyareti ve bina renovasyonu konusunda gelen açıklamalar daha filmin başında olduğumuzu gösteriyor. Powell da basın konferansında eylül ayı için önden verilmiş bir karar yok diyerek mevcut çizgisini bozmayacağını kesin bir dille belirtti.
Diğer yandan Ukrayna-Rusya savaşının sonlanması adına daha net müdahil olma isteği de, bunu da Putin üzerinden gerçekleştirme arzusu da net. İsrail ya da Rusya konusundaki duruşu bu sorunların çözülmesi önünde büyük engel teşkil ediyor, bakalım gerektiğinde taviz verebilme yeteneği ile tanıdığımız Trump bu sorunları da aşabilecek mi, 2026 ara seçimlerini almak istiyorsa bunu yapmaya mecbur.