Yeni dünyada demokrasi ve ekonomi yeniden şekilleniyor
Dünya liderleri 2015 yılında “dünyanın üç büyük sorunu var ve bunları çözmek için acil eylem planına ihtiyacımız var” dedi. Birleşmiş Milletler 2030 yılına kadar şu üç önemli işi başarmak için 17 küresel amaç belirledi: 1. Aşırı yoksulluğu sona erdirmek. 2. Eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele etmek. 3. İklim değişikliğini düzeltmek. “Herkes bu hedefleri bilmeli” diyerek bütün ülkeleri, bütün insanları hedefler için çalışmaya davet etti. “Bu bir acil durum, harekete geçin” dedi. 2025 yılındayız, bugün dünyada yaşanan çevresel, ekonomik ve toplumsal sorunlara bakılırsa, insanlar acil durum mesajının farkında değil görünüyor. Sistem sıkıştı ve büyük bir dönüşümün içindeyiz.
Yakın gelecek, zor bir gelecek olacak
Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen ve sosyal bilimler alanında Türkiye’deki ilk ve tek uluslararası ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında, jüri özel ödülünü bu yıl çok değerli bir siyaset teorisyeni ve toplumsal kuramcı aldı. Ödülünü almak için bu hafta Türkiye’ye gelen California Üniversitesi, Berkeley’deki Siyaset Bilimi Bölümü profesörü Wendy Brown ile ödül töreni öncesinde tanışma fırsatımız oldu. Jüri bu özel ödülün nedenini şöyle açıklıyor: Brown küreselleşme, neoliberliberalizm ve demokratik değişim çağında değişen değerlere yönelik güçlü bir eleştirel yaklaşım sunuyor. Siyasi, ekonomik ve kültürel güçlerin özgürlük, adalet ve demokrasi kavramlarına etkisini ve kavramların yeniden şekilleniş süreçlerini inceliyor Yönetişim ve iletişim sorunları, otoriterliğin yükselişi ve yaygınlaşması ve toplumsal parçalanmayla yeniden şekillenen dünyamızda Brown›ın çalışmaları, değerlerin dönüştürülmesi ve yeniden kurgulanması süreçlerini anlamak için yeni bir çerçeve sunuyor.
Aşırı yoksulluk ve açlık, eşitsizlik ve adaletsizlik, çevre ve iklim krizi sorunlarının yoğunlaştığı günümüz dünyasında sistemsel bir değişim ihtiyacı yaşanırken, böyle çalışmalar daha da önem kazanıyor. Wendy Brown “Bizi gerçekten zor zamanların beklediğini düşünüyorum. Yakın gelecek zor bir gelecek olacak. Bizi birkaç felaket aynı anda bekliyor.” diyerek şunları söylüyor: “Küresel bir ekonomik buhran ve hatta çökme mümkün olabilir. Bunu gümrük vergileriyle yürütülen ticaret savaşlarında görüyoruz. Son dönemde çevresel krizler düşündüğümüzden daha hızlı büyüyor. Doğal afet haberlerine alışmaya başladık ama bunlar sadece başlangıç. Gelecekte yüz milyonlarca insan çevresel etkenlerden dolayı göç etmek zorunda kalabilir. Bir üçüncü Dünya Savaşı olabilir. Yakın zamana kadar gördüğümüz ve bildiğimiz tüm siyasi dengeler de değişebilir.”
Büyük dönüşüm zamanındayız
Pek aydınlık görünmeyen bu tabloda, Wendy Brown bize eyleme yönelik üç yaklaşım öneriyor: İlki, benzer görüşte olanların bir araya gelmesi ve topluluklar oluşturması. Herkesin kendi etki alanında mücadele etmesi ve o alanı koruması. İkincisi, kırılgan gruplara yardım edilmesi ve destek verilmesi. Üçüncüsü ise, sıradan insanların farklı bir dünya için harekete geçmesi ve mücadele etmesi. “Liberal demokrasi kendi kendini artık tüketiyor. Ama bu, demokrasinin tükendiği ya da demokrasinin vaat ettiği umutların tükendiği anlamına gelemez. Umutsuzca karanlık bir dünyaya doğru gittiğimizi söylemiyorum. Bunları mücadelenin zor olacağının altını çizmek için söylüyorum. Mücadeleyi neden ve nasıl sürdüreceğimiz üzerine konuşmayı tercih ediyorum.” diye belirterek şöyle diyor: Sonların ve büyük dönüşümlerin olduğu “devrimci zamanlar” içinde yaşıyoruz.