Yeşil ekonominin yarattığı yeni işler

Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “Dünya İstihdam ve Sosyal Durum 2018” raporu, doğru politikalar uygula­maya konulursa yeşil ekonominin 2030 yılına kadar dünya genelinde 24 milyon yeni iş yaratacağını belirtiyordu.

Üretim ve enerji kullanım alanların­da alınacak önlemler ile Amerika’da 2 milyon, Asya ve Pasifik’te 14 milyon ve Avrupa’da ise 3 milyon net iş yaratılmış olacak. ILO Genel Direktör Yardımcısı Deborah Greenfield “Yeşil ekonomi mil­yonlarca insanın yoksulluktan kurtul­masını ve gelecek nesiller için daha iyi geçim imkanları sağlayabilir.” demişti. Rapor ülkeleri acil önlem almaya çağırı­yordu:

Yeşil ekonomiye geçiş için çalışanlara gerekli becerileri kazandırın ve yeni işle­re geçişlerini kolaylaştıran, yoksulluğun önlenmesine katkıda bulunan ve haneler ve toplumların kırılganlığını azaltan sos­yal korumayı sağlayın.

Gençler yeni işlere hazırlanıyor

Türkiye’de kurumlar çalışanlarına ye­şil beceriler kazandıran eğitimlere yö­neliyor, üniversiteler bu amaçla özel ça­lışmalar yapıyor, sivil toplum ve mesleki kuruluşlar ise akademi ile ortaklaşa ser­tifika programları oluşturuyor. Gençler de yeni işlere hazırlanmak için çalışıyor­lar. Sürdürülebilirlik bilincini ve lider­lik potansiyelini güçlendirerek gençle­ri sürdürülebilir bir geleceğe yönlendir­mek için 2023 yılında yola çıkan “Green for Youth” da bunlardan biri.

Türkiye’de beş binden fazla kişiye ulaştı, seksenden fazla proje yürüttü ve sürdürülebilirlik temalı etkinlikler­le yüzlerce kişiye ilham verdi. Kurucu­su Yıldız Tuana Karaca harekete geçişini şöyle anlatıyor: “Etki yaratma isteğimin en önemli faktörlerinden biri, Hatay’da depremin etkilerinin en yoğun hissedil­diği dezavantajlı bir bölgede yaşamanın getirdiği sorumluluk duygusuydu. Bu be­ni daha da güçlendirdi ve motive etti. Tek başıma çıktığım yolculuk 14 şehirde 39 liseli ile devam ediyor.’’ Bu gençlik hare­keti, sürdürülebilirlik ve iş dünyasının geleceğini ele almak için 3 Mayıs 2025 günü 2. Green for Youth Zirvesi düzen­liyor. Zirvede “Sürdürülebilirlik ve Giri­şimcilik” oturumunda ben de “Sürdürü­lebilirlik kimin işi?” başlıklı bir konuşma yapıyorum.

Sürdürülebilirlik kimin işi?

İşte, sürdürülebilirlik ile ilgili Avrupa şirketlerinin aktif olarak işe alım yaptığı en çok talep gören sadede birkaç iş unva­nı: Chief Sustainability Officer CSO; ku­rumun sürdürülebilirlik çabalarını de­netliyor ve koordine ediyor. Kurumsal Sorumluluk Yöneticisi; iş uygulamaları­nın iklim hedefleri ve sürdürülebilirlik standartlarıyla uyumluluğunu sağlıyor. Sürdürülebilir Operasyonlar Müdürü; sürdürülebilirlik için günlük iş ve üretim süreçlerini optimize ediyor.

Çevre Politikası Direktörü; çevresel sürdürülebilirlik için kurumsal strateji­ler ve politikalar oluşturuyor. Sürdürüle­bilir Marka Stratejisti; sürdürülebilirliği şirketin özüne entegre eden marka stra­tejileri geliştiriyor. ESG (Çevresel, Sos­yal ve Yönetişim) Analisti; şirketin çev­resel ve sosyal performansını değerlen­diriyor.

Etik Uyumluluk Görevlisi; iş süreçle­rinin etik standartlarla uyumluluğunu sağlıyor. Sürdürülebilirlik Veri Analis­ti; sürdürülebilirlik kararlarına yönelik çevresel verileri analiz ediyor. Sürdürü­lebilir İnovasyon Lideri; sürdürülebilir­lik ve sosyal etki için yenilikçi projelere liderlik ediyor. Etki Ölçüm Yöneticisi; gi­rişimlerin sosyal ve çevresel etkisini ge­liştiren stratejileri koordine ediyor.

Dünyada sürdürülebilirlik ile ilgili ye­ni kariyer fırsatları hızla gelişirken, siz bu değişimin neresindesiniz? Peki, sür­dürülebilirlik gerçekten kimin işi?