Yeşil enerji kaynağı olarak tarımsal voltaikler

Prof. Dr. Aykut GÜL
Prof. Dr. Aykut GÜL STRATEJİK DÜŞÜNCE aykut.gul@dunya.com

Mevcut küresel sistem, sürekli ve artan tüketim üzerine kurulu. Son yüzyılda, tarihte hiç olmadığı kadar dünya nüfusu ar­tarken, kişi başına tüketim de katlandı. So­nuç, küresel ısınmayla gelen iklim değişikli­ği ve çevre felaketleri.

Gıda mı, enerji mi, su mu? Birini diğerine tercih edemiyorsunuz değil mi? Son yılların yükselen sistemi ta­rımsal voltaikler ile üçü bir arada verimlilik artışı sağlamanız mümkün.

Türkiye’nin yeşil enerji karnesi

Bu açıdan ülke olarak karnemiz fena sa­yılmaz. Enerjide yüzde 68 oranında dışa ba­ğımlı bir ülke olarak yeşil enerji ile bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da 5. ve dünyada 11. sıradayız. Güneş ve rüzgar enerjisi panelleri­nin üretiminde yerlilik oranı da çok yüksek.

Ülkemizde elektrik üretiminin 2/3’ünden fazlası, hanelerde kullanılan elektriğin ise tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanıyor.

Konya Karapınar’da 2 bin 600 futbol sa­hası büyüklüğündeki güneş enerjisi sistemi (GES) Türkiye’nin en büyüğü ve dünyada 5. sırada. Bin 350 MW’lık kapasitesi ile ülke kapasitemizin yüzde 10’ununa sahip.

Tarım GES’ler

Gıda enflasyonunun önemli bir nede­ni olan tarımsal üretim maliyetleri içinde enerji büyük bir paya sahip. Özellikle tekno­loji kullanımı arttıkça enerji tüketimi de ar­tıyor. Bunun sonucunda, iklim değişiminin de getirdiği yasal düzenlemeler ve enerji ma­liyetlerini düşürme çabaları, özellikle tarım GES’lere olan ilgiyi artırıyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, enerji giderlerini azaltmak amacıyla IPARD Programı kapsamında tarım işletmelerine, yenilenebilir enerji yatırımları (güneş ener­jisi, rüzgâr, biyokütle ve jeotermal enerji) için yüzde 75’e varan hibe desteği sağlandık­larını belirtiyor.

Hindistan başta olmak üzere birçok ülke­de sulama kanalları üzerine GES’ler kuru­luyor. İlk yatırım maliyeti yüksek olmakla birlikte bunun çok sayıda avantajı var. Bu­harlaşmayı önleyerek su kaybını azaltması, ucuz enerji, daha az sivrisinek ve Adana ör­neğinde maalesef sıklıkla gördüğümüz bo­ğulma vakalarının önlenmesi gibi avantajla­rı zikredilebilir.

Keban Baraj Gölü’ne kurulan 2 MW kapa­siteli Kuzova Yüzer Güneş Enerjisi Santralı bir başka başarılı örnek.

Tarımsal voltaikler

Yenilenebilir enerji kaynakları arasında güneş panelleri altında hayvancılık ve ürün yetiştirme de giderek yaygınlaşıyor. Buna ta­rımsal voltaik (agrivoltaic) de deniyor.

GES’ler geniş araziler üzerine kuruldu­ğundan, iyi bir projelendirme ile bitkisel ve hayvansal üretim yapılarak iyi bir kaynak yönetimi sağlayabilir. Gölgede yetişebilen, serin iklim isteyen ürünler için GES panel­lerinin altları uygun ortam oluşturur. Ayrıca daha serin olduğundan toprağın nem kaybı da azaltır. Böylece 2/3 oranında su tasarru­fu sağlayabilir.

Çorak olan alanlar üzerine kurulu birçok GES’in altında otlanma oluştuğu ve hayvan­ların otlatılabildiği görülüyor. Böylece hay­vanlar için daha serin bir ortam da sağlan­mış oluyor.

Tarımsal voltaikler, bir yandan çok daha az karbon emisyonuna neden olurken diğer yandan verimlilik artışı da sağlıyorlar. Ba­zı GES’ler ayçiçeği -diğer adıyla günebakan-gibi güneşi takip edebiliyor.

GES’lerde üretilen elektrik enerjisi, ta­rım işletmelerinde, basınçlı sulamada, se­raların iklimlendirilmesinde, soğuk hava depolarında, aydınlatmada, otomasyon sis­temlerinde ve paketleme tesislerinde kul­lanılabiliyor. Son yaşanan zirai don gibi afetlerde GES’lerin sağladığı enerji ile za­rar azaltılabilir. Ayrıca modern mantarha­nelerde, yüksek enerji ihtiyacından dolayı GES’lerden yararlanılıyor.

Ezcümle; GES kurulum maliyetlerinin düşmesi ve devlet teşvikleri, bir yandan da­ha ucuz enerji temini ve daha düşük karbon emisyonu, diğer yandan başta sulama olmak üzere tarımsal kaynakların daha etkin kulla­nılabilmesi fırsatlarını sunuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar