Yüzde 60 işinden memnun değilse, “sağlıklı ekonomi” mümkün mü?
Yüksek faiz: Ekonominin düşmanı…
***
Ama…
Ekosistemi yüzdürecek, koruyacak ve/ veya potansiyelini harekete geçirecek tasarrufun/sermayen yeterli değilse;
Ekosistemin “tasarruf” üretemiyorsa/ üretememişse;
Sermayeyi, tasarruf sahibinden bulmalı ve maliyetine de (risk derecene göre yükselen faiz) bir şekilde katlanılmalı…
***
Ve…
Bulabildiğin bu borcu da, “borcun maliyetini çıkarabilecek” ve “tasarruflarını artırabilecek” alanlar da (eğitim, teknoloji gibi) kullanmalı…
***
Tersi durumda:
Maddi/manevi maliyetlerinin kartopuna döneceği (birçok kez yaşamamıza rağmen) unutulmamalı…
***
Yine böyle bir süreçten geçerken…
Örneğin:
Yüzde 33 ile rekor tazeleyen atıl işgücümüzün yüzde 60’ını “mevcut işinden mutsuz olanların” oluşturduğuna dikkat çekti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan…
VELHASIL
Kıt sermayen ile kurduğun ve borçlanarak (büyük oranda yabancıdan) yüzdürebildiğin: Fabrikalarında, tarım arazilerinde, turizm tesislerinde (vb) çalışanlarının yüzde 60’ı, işinde mutsuzsa…
***
Ve…
Daha rahat, daha sosyal, daha güvenceli ve aynı zamanda “daha kazançlı” işlerin (kamu gibi) varlığını biliyorsa…
Ve…
O işlerde çalışmanın hayaliyle yaşayıp, zamanının büyük bölümünde o işi elde etmek için çabalıyorsa…
Bu çabası karşılıksız kaldığı her an tedirginlik/kaygı artırıyorsa…
***
Bu kişi, çalışma/normal hayatında verimli olabilir mi?
Mevcut işyerine, çevresine “artı değer” katabilir mi?
Bir ekonomide 5, 10, bin, 100 bin, 1 milyon kişi değil; çalışanların yüzde 60’ı bu durumdaysa, o ekonomi sağlıklı olabilir mi?