Zor kazanılır ama kolay kaybedilir
Dünyaya ağzınızda gümüş kaşık ile gelmediyseniz her şey zordur, bu arada söz açılmışken, ‘40 dolar ons üzerine yerleşirse gümüş fiyatlarında yükseliş devam edebilir’ diyerek antrparantezi kapatıyorum.
Gümüş kaşıkla doğmak dünyaya zengin bir ailenin üyesi olarak gelmek anlamına geliyor, bunun ülkeler nezdindeki karşılığı ile gelişmiş ülkeler elbette. Merkez bankasının bastığı paranın her yerde itibar gördüğü, insanların tasarruf aracı olarak değerlendirdiği bir para birimine sahipseniz hayat çok daha kolaydır.
Kimse kimseye ihtiyacı olduğu için borç vermez
İçinde bulunduğumuz gelişen ya da gelişmekte olan ülke kategorisinde ise işler farklıdır, tanım gereği bu ülkelerde sermaye birikimi zayıftır, o beklenen ve bir türlü gelmeyen atılım için dışarıdan kaynak gelmesi gerekir. Kimse de kimseye ihtiyacı olduğu için borç vermez, karşılığında ya yüksek faiz ya da belirli imtiyazlar talep edilir.
Bu ülkelerin risk primi zor düşer kolay yükselir, yazının başlığından hareketle yatırımcı güveni böyledir. Gelişmiş bir piyasa için tam tersi geçerlidir, orada temelde her şeyin yolunda gittiği varsayılır, işler yolunda değil derseniz ispatı zordur. Oysa ki gelişen piyasalara zaten hep şüphe ile yaklaşılır. Yerel para birimi riski almanın yanında bir de o ülkenin risk primindeki değişime göre oynaklığı artabilecek varlıklarının riskini almak zor geleceğinden hedge mekanizmaları devreye girer.
Bir şirkete yatırım yapacaksanız, başka bir şirketi ya da o şirketin işlem gördüğü endeksi satarsınız. Bunlarla uğraşılmaz diyerek sadece kısa süreli faiz farkından faydalanma amaçlı arbitraj da yapılabilir. Hatta piyasalarda genel kabul gören bir söz şöyle der, gelişen bir piyasanın en önemli özelliği dünyada her şey sabit kalırken, tamamen kendine has faktörler ile kriz yaratma potansiyelidir.
Yaşadığımız durumun kısa özeti…
Enflasyon ile beraber ülkede faizler de düşecek, şirketlerin finansman maliyeti azalacak, yabancı yatırımcı ilgisi risk priminin düşüşüyle artacak, petrol fiyatlarının düşük seyri ile dış ticaret açığı sorunumuz kontrol altında vb. derken yaşadığımız durumun kısaca özeti budur.